Besinler hayatlarımızı sürdürebilmemiz için en önemli gereksinimlerin başında gelmektedir. Besinleri  incelediğimizde aslında oldukça geniş bir çeşitliliğe sahip olduğunu görürüz. Sağlık tehdidi oluşturmayacak, yediğimiz ve içtiğimiz hemen hemen herşey bir gıda kategorisinde yer alır. Peki bu besinlere ulaşmak nasıl mümkündür?

Besinler hayatlarımızı sürdürebilmemiz için en önemli gereksinimlerin başında gelmektedir. Besinleri  incelediğimizde aslında oldukça geniş bir çeşitliliğe sahip olduğunu görürüz. Sağlık tehdidi oluşturmayacak, yediğimiz ve içtiğimiz hemen hemen herşey bir gıda kategorisinde yer alır. Peki bu besinlere ulaşmak nasıl mümkündür?

Eski çağlardan günümüze kadar ulaşan bir yolla gıdalar şehirden şehire, ülkeden ülkeye ulaşmaktadır. Tarihte ise bunun en önemli örnekleri Kral Yolu, İpek Yolu gibi ağlardır. Yalnızca kara yolları ile değil deniz taşımacılığı ile de gıdalar istenilen bölgelere iletilmektedir. Günümüze ise bu gönderim şekli oldukça profesyonelleşmiş  ve artık hava, kara, deniz olmak üzere hemen hemen her yöntemle gıda taşımacılığı yapılmıştır. Bu işlemin genel adına da “Gıda Lojistiği” denilmektedir.

Lojistik diğer adıyla nakliye bir ürünün, hizmetin hatta bir insanın istenilen yere, istenilen zamanda iletilmesini sağlayan bir araçtır. İşletmelerden kurumlara kadar hemen hemen her alanda lojistik başarı sağlanamazsa büyük sorunlar yaşanabilmektedir.

Lojistiğin bir nakliye ve gönderim aracı olduğunu öğrenmiştik. Gıda lojistiği de gıdaların bir yerden başka bir yere iletilmesini sağlayan araçtır. Ekmekten ete, sütten konserveye kadar her şey gıda lojistiğinin içerisinde yer alır.
Gıda Taşımacılığının Özellikleri Nelerdir?
Gıda taşımacılığı yalnızca bir ürünü taşımak veya depolamak değildir. Önemli olan gıdaların bozulmadan kullanıma uygun bir şekilde belirlenen bir yere ulaşmasıdır. Örneğin sütü ele alalım. Süt ve süt ürünlerinin soğuk raflarda taşınması gerekmektedir. Lojistik firması ürünü belirlenen zamanda gönderse dahi soğuk bir şekilde muhafaza etmediği takdirde hiçbir anlamı olmayacak ve ürünler kullanılmayacaktır. Et ve balık için de aynı şeyler geçerlidir.
Soğuk zincir bulunmayan bir lojistik olması mümkün değildir. Önemli olan şey ürünün bozulmadan gönderilmesidir. Bu sayede herhangi bir ürün  kaybı olmaz ve  gönül rahatlığı ile kullanılabilir.  Üreticiler için ise maddi bir kayıp yaşanmaz.
İçeceklerin, kuru gıdaların ve konservelerin için nakliye ve raf ömürleri daha fazladır. Saklama koşulları ve taşınma şekilleri de farklıdır. Örneğin konserve ürünlerini lojistik şirketleri daha kolay taşıyabilir ve soğuk depoya ihtiyaç duymaz. Uzun süre bekleyebilecekleri için depolama işlemi uzun olsa da sorun olmaz.
Gıda taşımacılığında önemli olan bir diğer özellik de hijyendir. Ürünlerin ve lojistik çalışanlarının sağlığı için için nakliye ve depolama alanlarının hijyenik olmasına dikkat edilmelidir. Unutulmamalıdır ki gıdaların yanlış taşıma, depolama koşulları sebebiyle %40’ı kullanılmaz hale gelmektedir. Bu sebeple lojistik oldukça önemli bir hale gelmiştir.
Gıda Lojistiğini Gelilştirmenin Yolları Nlerdir?
Gıdalar taşınma ve depolama sırasında bozulabilir, çürüyebilir, kirlenebilir ve  dökülebilir.  Gıdadan gıdaya farklılık gösterebilecek bu durumların genel sorunucu ise elbette gıdanın kullanılmaz hale gelmesidir. Sonucunda ise hem gıda israfı hem de maddi zarar ortaya çıkacaktır. Bu zararı en aza indirmek ve güvenli bir lojistiğin olması için yapılması gerekenler şunlardır;

• Ürün sahibi ve lojistik firma arasında istekler net bir şekilde belirlenmeli,
• Ürünün gönderim esnasında kullanılacak liman, havalimanı, haller tespit edilmeli, en kısa rotalar oluşturulmalı ve süre kısaltılmalıdır.
• Gıda lojistiği çalışanlarına lojistik firması mutlaka eğitim vermeli böylelikle bilinçli ve farkındalık sahibi bir kadro oluşturulmalı, olası bir problemde hızlı bir şekilde sorunun giderilmesi mümkün olacaktır.
• ATP Konvansiyonuna uygun araçlar kullanılmalı
• Ürünler her aşamada izlenmeli ve depolama koşulları kontrol edilmelidir.